İsa'nın 'Baba benden üstündür' ifadesi ne anlama gelir?

Mahresi

Yeni Üye
Merhaba, Uniteryen bir hristiyanla sohbet ediyorum ve bana bu ifadeyi attı. Sanırım İsa'nın %100 İnsan ve %100 Tanrı doğasından kaynaklanıyor. Açıklık getirebilir misiniz?

Yönetim Notu: Üniteryenler hristiyan değildir.
 
Son Düzenleme:

Solus Christus 

Moderatör
Merhaba,
Öncelikle Üniteryen bir hristiyan olamaz. Çünkü Üniteryenizm tıpkı Mormonlar ve Yehova Şahitleri gibi sapkın ve tehlikeli bir harekettir.

Bahsettiğiniz ayet şu:
“Size, 'Gidiyorum, ama yanınıza döneceğim' dediğimi işittiniz. Beni sevseydiniz, Baba'ya gideceğim için sevinirdiniz. Çünkü Baba benden üstündür” (Yuhanna 14:28).

İsa Mesih, Baba Tanrı'nın kendisinden üstün olduğunu burada kendisinin Tanrı olmadığından dolayı değil, ancak kendisinin insan bedeni alarak Baba'dan daha alt düzeye alçaldığından dolayı söylemiştir. Tanrı Oğlu, insan bedeni alarak tüm yüceliğini, ululuğunu bir kenera bıraktı ve bizleri kurtarmak için aramıza geldi.

Şu ayetlerde de bu durum açıkça yazar:
İbraniler 2:9 - Ama meleklerden biraz aşağı kılınmış olan İsa’yı, Tanrı’nın lütfuyla herkes için ölümü tatsın diye çektiği ölüm acısı sonucunda yücelik ve onur tacı giydirilmiş olarak görüyoruz.
Filipililer 2:5-8 - Mesih İsa’daki düşünce sizde de olsun. Mesih, Tanrı özüne sahip olduğu halde, Tanrı’ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı. Ama kul özünü alıp insan benzeyişinde doğarak ululuğunu bir yana bıraktı. İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme, çarmıh üzerinde ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı.


İsa Mesih'in iki doğası vardır. Kendisinin Tanrı olduğunu inkar etmez. Tanrı olduğunu açıkça ilan etmiştir ve aynı zamanda insan olduğunu da kabul etmiştir. Hem Tanrı, hem de insan doğasına sahiptir. İnsani yönü Baba Tanrı'dan daha alçak seviyededir. İnsan bedeni almış ve %100 insan olarak çarmıhta bizim ödememiz gereken bedeli kendisi ödemiştir. Ama tam bir insan doğasına sahip oluşu, O'nun artık Tanrı olmadığı anlamına gelmez. Çünkü aynı zamanda Tanrılığın da bütün doluluğu bedence Mesih'te bulunmuştur.

Koloseliler 2:9 - Çünkü Tanrılığın bütün doluluğu bedence Mesih’te bulunuyor.

Kısacası İsa Mesih Tanrı olduğunu inkar etmedi. Ancak bunun yanında insan bedeni aldığını ve insan olarak aramıza geldiğini de kabul etti. Bir insan olarak Kutsal Yasa altındaydı ve bu yasalara bağlıydı. Bu sayede de günahkar olan bizleri özgürlüğe kavuşturabildi.

Galatyalılar 4:4-5 - Ama zaman dolunca Tanrı, Yasa altında olanları özgürlüğe kavuşturmak için kadından doğan, Yasa altında doğan öz Oğlu’nu gönderdi. Öyle ki, bizler oğulluk hakkını alalım.

Dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta şudur. İsa Mesih yarı Tanrı ve yarı insan değildir. O tam olarak Tanrı ve tam olarak insandır. Yani O'nun Tanrısal ve insansal olarak iki ayrı doğası vardı.

Mesih’in Tanrı doğasıyla ilgili bakabileceğiniz bazı ayetler de aşağıdadır:
Yuhanna 10:30-33; Yuhanna 20:28; Koloseliler 2:9; İbraniler 1:6-8 ve 2.Petrus 1:1.

*********

Belçika İnanç Açıklaması Bölüm 19 –Mesih’in İki Doğası
Bu şekilde beden almış olan Oğul kişisinin ayrılamaz bir biçimde insan doğası ile birleştiğine inanırız; Tanrı’nın iki Oğlu olmamıştır, iki ayrı kişi değil ancak iki ayrı doğa tek bir kişide her bir doğa kendi özgün niteliklerini kaybetmeyecek bir biçimde birleşmiştir.

Bu ilahi doğa (Oğul’un Tanrı doğası), her zaman yaratılmamış olarak kalmıştır, yeryüzünü ve cennetti doldurarak ne günlerinin başlangıcı, ne yaşamının sonu vardır. (İbraniler 7:3) Oğul insan doğası niteliklerini kaybetmemiştir, yaratılmış olanın özelliklerine sahip olmaya devam edecektir– günlerinin başlangıcı vardır; ebedi olmayan bir doğası vardır ve gerçek bir bedenin kısıtlamaları altındadır.

O (Oğul) diriliş aracılığı ile ölümsüzlüğü vermiş olsa bile insan doğasının gerçekliği buna rağmen değişmemiştir çünkü bizlerin kurtuluşu ve dirilişi bu bedenin gerçekliğine dayanmaktadır.

Bu iki doğa, tek bir kişide öyle bir birleşmiştir ki, ölüm bile bu iki doğayı birbirinden ayıramamıştır. Buna göre ölürken Baba’ya adamış olduğu gerçek bir insan ruhu bedenini terk etti. Bu arada O’nun (Oğul’un) Tanrı doğası mezarda yatarken bile insan doğası ile olan birleşmişlikte kaldı; küçük bir çocukken bile O’nun Tanrılığı hiçbir zaman O’ndan ayrılmayıp ancak bir süre için kendisini ortaya koymadı.

O’nun (İsa Mesih) gerçek Tanrı ve gerçek insan olduğunu itiraf etmemizin sebepleri bunlardır: kudreti ile gerçek Tanrı ölüme zafer kazansın. ve bedeninin güçsüzlüğü içindeki gerçek insan bizim için ölebilsin.
 

Mahresi

Yeni Üye
Merhaba,
Öncelikle Üniteryen bir hristiyan olamaz. Çünkü Üniteryenizm tıpkı Mormonlar ve Yehova Şahitleri gibi sapkın ve tehlikeli bir harekettir.

Bahsettiğiniz ayet şu:
“Size, 'Gidiyorum, ama yanınıza döneceğim' dediğimi işittiniz. Beni sevseydiniz, Baba'ya gideceğim için sevinirdiniz. Çünkü Baba benden üstündür” (Yuhanna 14:28).

İsa Mesih, Baba Tanrı'nın kendisinden üstün olduğunu burada kendisinin Tanrı olmadığından dolayı değil, ancak kendisinin insan bedeni alarak Baba'dan daha alt düzeye alçaldığından dolayı söylemiştir. Tanrı Oğlu, insan bedeni alarak tüm yüceliğini, ululuğunu bir kenera bıraktı ve bizleri kurtarmak için aramıza geldi.

Şu ayetlerde de bu durum açıkça yazar:
İbraniler 2:9 - Ama meleklerden biraz aşağı kılınmış olan İsa’yı, Tanrı’nın lütfuyla herkes için ölümü tatsın diye çektiği ölüm acısı sonucunda yücelik ve onur tacı giydirilmiş olarak görüyoruz.
Filipililer 2:5-8 - Mesih İsa’daki düşünce sizde de olsun. Mesih, Tanrı özüne sahip olduğu halde, Tanrı’ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı. Ama kul özünü alıp insan benzeyişinde doğarak ululuğunu bir yana bıraktı. İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme, çarmıh üzerinde ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı.


İsa Mesih'in iki doğası vardır. Kendisinin Tanrı olduğunu inkar etmez. Tanrı olduğunu açıkça ilan etmiştir ve aynı zamanda insan olduğunu da kabul etmiştir. Hem Tanrı, hem de insan doğasına sahiptir. İnsani yönü Baba Tanrı'dan daha alçak seviyededir. İnsan bedeni almış ve %100 insan olarak çarmıhta bizim ödememiz gereken bedeli kendisi ödemiştir. Ama tam bir insan doğasına sahip oluşu, O'nun artık Tanrı olmadığı anlamına gelmez. Çünkü aynı zamanda Tanrılığın da bütün doluluğu bedence Mesih'te bulunmuştur.

Koloseliler 2:9 - Çünkü Tanrılığın bütün doluluğu bedence Mesih’te bulunuyor.

Kısacası İsa Mesih Tanrı olduğunu inkar etmedi. Ancak bunun yanında insan bedeni aldığını ve insan olarak aramıza geldiğini de kabul etti. Bir insan olarak Kutsal Yasa altındaydı ve bu yasalara bağlıydı. Bu sayede de günahkar olan bizleri özgürlüğe kavuşturabildi.

Galatyalılar 4:4-5 - Ama zaman dolunca Tanrı, Yasa altında olanları özgürlüğe kavuşturmak için kadından doğan, Yasa altında doğan öz Oğlu’nu gönderdi. Öyle ki, bizler oğulluk hakkını alalım.

Dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta şudur. İsa Mesih yarı Tanrı ve yarı insan değildir. O tam olarak Tanrı ve tam olarak insandır. Yani O'nun Tanrısal ve insansal olarak iki ayrı doğası vardı.

Mesih’in Tanrı doğasıyla ilgili bakabileceğiniz bazı ayetler de aşağıdadır:
Yuhanna 10:30-33; Yuhanna 20:28; Koloseliler 2:9; İbraniler 1:6-8 ve 2.Petrus 1:1.

*********

Belçika İnanç Açıklaması Bölüm 19 –Mesih’in İki Doğası
Bu şekilde beden almış olan Oğul kişisinin ayrılamaz bir biçimde insan doğası ile birleştiğine inanırız; Tanrı’nın iki Oğlu olmamıştır, iki ayrı kişi değil ancak iki ayrı doğa tek bir kişide her bir doğa kendi özgün niteliklerini kaybetmeyecek bir biçimde birleşmiştir.

Bu ilahi doğa (Oğul’un Tanrı doğası), her zaman yaratılmamış olarak kalmıştır, yeryüzünü ve cennetti doldurarak ne günlerinin başlangıcı, ne yaşamının sonu vardır. (İbraniler 7:3) Oğul insan doğası niteliklerini kaybetmemiştir, yaratılmış olanın özelliklerine sahip olmaya devam edecektir– günlerinin başlangıcı vardır; ebedi olmayan bir doğası vardır ve gerçek bir bedenin kısıtlamaları altındadır.

O (Oğul) diriliş aracılığı ile ölümsüzlüğü vermiş olsa bile insan doğasının gerçekliği buna rağmen değişmemiştir çünkü bizlerin kurtuluşu ve dirilişi bu bedenin gerçekliğine dayanmaktadır.

Bu iki doğa, tek bir kişide öyle bir birleşmiştir ki, ölüm bile bu iki doğayı birbirinden ayıramamıştır. Buna göre ölürken Baba’ya adamış olduğu gerçek bir insan ruhu bedenini terk etti. Bu arada O’nun (Oğul’un) Tanrı doğası mezarda yatarken bile insan doğası ile olan birleşmişlikte kaldı; küçük bir çocukken bile O’nun Tanrılığı hiçbir zaman O’ndan ayrılmayıp ancak bir süre için kendisini ortaya koymadı.

O’nun (İsa Mesih) gerçek Tanrı ve gerçek insan olduğunu itiraf etmemizin sebepleri bunlardır: kudreti ile gerçek Tanrı ölüme zafer kazansın. ve bedeninin güçsüzlüğü içindeki gerçek insan bizim için ölebilsin.
Merhaba.Yaratilisin ilk dogani ifadesi de %100 insan %100 Tanri olduğu icin mi kullanılmış?
 

Solus Christus 

Moderatör
Merhaba.Yaratilisin ilk dogani ifadesi de %100 insan %100 Tanri olduğu icin mi kullanılmış?

Bahsettiğiniz ayet şu:
Koloseliler 1:15 - Görünmez Tanrı’nın görünümü, bütün yaratılışın ilk doğanı O’dur. Nitekim yerde ve gökte, görünen ve görünmeyen her şey –tahtlar, egemenlikler, yönetimler, hükümranlıklar– O’nda yaratıldı. Her şey O’nun aracılığıyla ve O’nun için yaratıldı. Her şeyden önce var olan O’dur ve her şey varlığını O’nda sürdürmektedir.

Yehovanın Şahitleri ve Üniteryenler gibi birçok sapkın akım bu ayeti kullanarak Mesih hakkında yazan "ilk doğan" ifadesini "ilk yaratılan" gibi yorumluyorlar. Bunun başlıca sebebi elbette onların teolojik görüşlerine böyle bir yorumun uymasından kaynaklanıyor. Ancak gerçekte böyle bir şey yoktur. Çünkü İsa Mesih, insan bedeni almış Söz'dür. Ve o yaratılmamıştır. Koloseliler bölümünden okuduğumuz ayetin devamına bakarsak diğer her şeyden önce var olan O'dur yazıyor. Dolayısıyla O'nun bir başlangıcı yoktur ve o zaten her şeyden önce vardı.

İlk olarak, Pavlus burada "ilk yaratılan" ifadesini değil, "ilk doğan" ifadesini kullanmıştır. Bu ikisi farklı anlama gelir.

İkinci olarak, Kutsal Kitap'ta "ilk doğan" ifadesi önemli bir ifadedir. Bu kelime bir önceliği, bir önemi temsil eder. Ailede ilk doğan çocuk anlamına gelebileceği gibi, yüksek bir mevkide bulunmayı, üstün olmayı da ifade edebilir.

Örnek olarak şu ayetlere bakabiliriz:
Mezmur 89:20,27 - Kulum Davut’u buldum, Kutsal yağımla onu meshettim. Ben de onu ilk oğlum, Dünyadaki kralların en yücesi kılacağım.

Davut ailesinde ilk doğan mıydı? Hayır değildi, tam tersine son doğandı. Ancak Tanrı tarafından meshedilerek ilk doğan olarak çağrıldı. Çünkü bu bir üstünlük belirten ünvan gibiydi. Bunu okuyan ve işiten kişiler Davut'un fiziksel olarak ilk doğan oğul olduğunu değil, Tanrı tarafından meshedilip yüksek kılındığını anlamışlardır.

Farklı bir örnek verecek olursak, Yeremya 31:9 ayetine bakabiliriz. Burada Tanrı şöyle diyor: "Çünkü ben İsrail'in babasıyım, Efrayim de ilk oğlumdur." Ancak Yusuf'un oğullarına baktığımızda ilk oğlu Manaşşe'ydi. İkinci oğlunun adı ise Efrayim'di. Dolayısıyla ilk doğan Manaşşe olmasına rağmen, bu ünvan devredilmişti.

Ek olarak, Kutsal Kitap'ta bir ayet yorumlanırken tek başına yorumlanmaz. Bir ayeti yorumlamak için Kutsal Kitap'ın bütününe bakmanız gerekiyor. Ve ayetler her zaman diğer ayetler ile yorumlanmalıdır. Bu ayeti tek başına yorumlayan bir kişi "ilk doğan" ifadesini "ilk yaratılan" olarak algılayıp, Oğul'un sonradan yaratıldığı algısına kapılabilir. Ancak bu ayeti yorumlamak için diğer ayetlere bakarsa Kutsal Kitap'ın bütününde Oğul'un Tanrılığı net ifadelerle açıkça yazar. Dolayısıyla içeriden cımbızla bir ayeti çekerek bunu o şekilde yorumlamak yorumbilimine terstir.

Kısacası, Koloseliler bölümünündeki "ilk doğan" ifadesi Mesih'in her şeyin üzerinde bir üstünlüğe sahip olduğunu vurgular. Nitekim on beşinci ayetin devamında da bu üstünlüğü açıklanmaktadır.

Yuhanna 1:1-3 - Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. Başlangıçta O, Tanrı’yla birlikteydi. Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı.

Esenlikler diliyorum.
 
Yeni Konu Aç | Soru Gönder Yeni konu başlığı oluşturmak için tıkla!
Söz, insan olup aramızda yaşadı. O’nun yüceliğini –Baba’dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu biricik Oğul’un yüceliğini– gördük.
(İncil, Yuhanna 1:14)
Üst